Dua ve Ölüm
Hz. Muaviye R.A.’ın valilerinden ve siyasi dahilerden Ziyad b. Ebih (ö. 53/673) R.A., Basra ve Kûfe valisi iken, Şam’da bulunan halife Muaviye R.A.’a şöyle bir mektup yazmıştı:
“Ben Irak’ı sol elimle zaptetmiş, orada hakimiyet kurmuş bulunuyorum. Sağ elim ise şimdi boşta. Onu da Hicaz ile meşgul etsem…”
Bunun üzerine Muaviye R.A. onu bir de Hicaz valisi olarak tayin etmişti. Ancak Hicaz halkı bunu duyunca telaşlandılar. Çünkü Ziyad, çok sert bir idareciydi. Abdullah b. Ömer R.A. Hazretleri’nin yanına giderek endişelerini bildirdiler. Büyük sahabi Abdullah b. Ömer R.A. de kıbleye dönerek ahaliyle birlikte şöyle dua etti:
– Allahım! Bizi Ziyad’ın şerrinden koru! Bizleri onun sağ elinden, Iraklıları da sol elinden kurtar!
İşte o sırada henüz Kûfe’de bulunan Ziyad’ın sağ elinin bir parmağında öldürücü bir çıban çıkar ve onu yatağa serer. Meşhur alimlerden Kadı Şureyh Rh.A.’i yanına çağıran Ziyad, onunla şöyle istişarede bulunur:
– Gördüğün gibi parmağıma bir şey oldu. Bana bunun kesilmesi teklif edildi. Sen bana bir yol göster.
– Ecelinin yaklaşmış olmasından korkarım. Ecelin gelmişse kesik parmakla Allah’a kavuşmuş olursun. Eğer ecelde gecikme varsa kesik parmakla yaşarsın ve olsa olsa çocuğun durumu yadırgar.
Ziyad parmağını kestirmekten vazgeçer. Kısa bir zaman sonra da ölür ve Kûfe yakınlarındaki bir yerde defnedilir. Ölüm haberini alan Abdullah b. Ömer R.A.’ın şöyle dediği nakledilir:
– Ne ahireti kazandın, ne de dünya sana kaldı!
Tarihu’t-Teberi, 5/288-90; el-Kâmil fi’t-Tarih, 3/493-94; Mes’ûdi: Murûcü’z-Zeheb (Beyrut-1997), 3/34-35.