Şah Ağırlayan Mağara

Şah Ağırlayan Mağara

Hindistan’da Babür İslâm Devleti’nin kurucusu Babür Şah anlatıyor:

Kabil Bölgesi’nde kuvvetli bir tipi vardı. Kar çok ve yol dardı. Atlar zahmetle yürüyordu. Günler çok kısa olduğu için, ancak öndeki adamlar hava kararmadan sığınacak bir yer bulabildiler. Burası bir mağaraydı. Fakat arkadaki gruplar ancak akşam ve yatsıda bu mağaraya varabildiler. Sonra herkes bulunduğu yerde indi. Mağara, karanlığın da etkisiyle biraz dar gibi görünüyordu. Birçokları içeri giremeden sabaha kadar at üzerinde kaldılar. Ben de mağaranın önünde bir kürekle karı temizleyip, kendime sığınacak bir yer yaptım. Göğsüme kadar kazdığım halde toprağa ulaşamamıştım. Yine de hazırladığım yer rüzgara karşı biraz koruyordu. Orada oturdum. Mağaraya girmemi istedilerse de gitmedim.

Çünkü herkes kar-tipi altındayken benim sıcak yerde istirahat etmemin insanlıktan uzak bir hareket ve halka karşı lakaytlık olacağını düşündüm. Nasıl bir ızdırap ve meşakkat olursa olsun ben de görmeliydim ve başkaları nasıl tahammül ediyorsa ben de öyle tahammül etmeliydim.

Farsça da bir söz vardır: “Dostlarla beraber ölüm düğündür.” Böylece tipi altında kazıp yaptığım çukurda oturdum. Yatsıya kadar kar öyle bir tipi ile yağdı ki, büzüldüğüm yerde başımda ve kulaklarımın üstünde dört parmak kalınlığında kar birikmişti. O gece kulaklarım dondu. Allah’tan, yatsı vaktinde mağarayı iyice araştıranlar, “çok geniş, herkese yer var!” diye bağrıştılar. Böylece ben de üzerimdeki karı temizleyip mağaraya gittim. Dışarıda kalan beyleri de çağırdım.  Kırk-elli adama rahatça barınacak kadar yer vardı. Azık, yahni, kavurma ve başka kimin nesi varsa, getirdiler. Böyle soğuk bir tipide sıcak, emniyetli ve rahat bir yere kavuştuk.

 


Reşit Rahmetî Arat, Vekayi: Babur’un Hatıratı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir