Hatim-i Tai’nin Cömertliği
Cömertlik ve iyilikseverliği dillere destan olan Hatim-i Taî (ö: 578m.), İslâm davetine yetişememiş meşhur bir şairdir. Oğlu Adiyy İbn-i Hatim ise, İslâm’la şeref-lenmiş bir sahabidir.
Günün birinde, bir yolcu kafilesi Hatim’in mezarı yanında konaklar. İçlerinden Ebu’l-Hayberî denilen bir adam, Hatimin’in mezarını tekmeleyerek, alay edercesine ondan misafirlerini ağırlamasını ister. Arkadaşları ona: “Çürük kemiklerle ne konuşuyorsun öyle?” deyince, “Taî, kendisine uğrayan herkese ziyafet verirmiş!” der.
Binek hayvanlarıyla geceyi orada geçiren kafile, birazdan uykuya dalar. Seher vakti olunca, Ebu’l-Hayberî feryatla fırlar:
“Vah bineğim vah!” diye bağırır.
Arkadaşları merakla ne olduğunu sorunca:
“Vallahi Hatim çıkmış da, kılıçla devemi boğazlamış gördüm!”
Adamın devesine dikkatle bakarlar ki, hayvan kılıç darbesi yemiş gibi hareketten kesilmiş, kımıldamıyor. Arkadaşları adama:
“Vallahi Hatim sana ve bize ziyafet çekmiş!” derler ve takatsiz deveyi mecburen boğazlayıp, etinden doyasıya yerler. Sonra da hep birlikte yola çıkarlar.
Yolculuk sırasında Hatim’in oğlu Adiyy, bir deve üzerinde ve yedeğinde siyah bir deveyle onlara yetişir. Ebu’l-Hayberî’nin kim olduğunu sorup öğrendikten sonra, der ki:
“Babam Hatim rüyamda geldi ve senin söylediklerini bana anlattı. Senin devenle de, sana ve arkadaşlarına ziyafet vermiş. Dedi ki bana: ‘Kılıçla seçtiğimiz semiz deveden, misafirlerimizi doyururuz biz!’ Ayrıca bana, kesilen deve yerine bir deve vermeyi de emretti. Al şu deveyi!”
İbn-i Abdi Rabbih, el-İkdü’l-Ferid; Ebu’l-Farec el-İsfehanî, el-Eğanî; İbn-i Kuteybe, eş-Şi’u ve’ş-Şuara.