Papuçtaki Yılan

Mesnevi’den Kıssalar

Papuçtaki Yılan

Allah Rasulü (salât ve selam ona olsun), yücelerden ezan sesini duydu. Abdest tazelemek üzere su istedi. Soğuk suyla elini yüzünü yıkadı. Ayaklarını yıkayıp papuçlarını giymek üzereyken, bir kuş gelip papucunun bir tekini kapıverdi. O güzel sözlü Peygamber tam papucu eline almışken tavşancıl kuşu papucunu elinden kapıvermişti.

Kuş yel gibi havalandı, papucu tersine çevirdi, içinden bir yılan düştü. Kapkara bir yılandı. Tavşancıl bu hareketiyle Peygamber’e iyilik etmek istemiş, Rabb’in inayetine sebep olmuştu. Kuş sonra papucu getirip, “Buyur namaza git” dercesine Peygamber’in önüne koydu. Adeta, “bu küstahlığı zoraki yaptım; yoksa benim de edep ağacından bir dalcağızım var, ben de edep-erkân bilirim” diyordu.

Hz. Peygamber şükretti ve dedi ki: “Biz bunu cefa sanmıştık. Halbuki vefanın ta kendisiymiş! Papucumu kaptın, canım sıkıldı. Sen beni gamdan kurtarıyormuşsun, bense gama düşmüştüm. Allah bize gaypları gösterdi, ama o sırada gönlüm kendimle meşguldü!”

Tavşancıl kuşu: “Sen gafil olamazsın, bu senden uzak. Ey Nebî, benim gaybı görmem de sendeki bilginin yansımasından. Havadayken papucun içindeki yılanı görmem kendimden değil, senden aksetti bu bana” dedi.

Ey can! Bu hikaye, Allah’ın hükmüne razı olasın diye sana ibrettir. İbret al da, kötü bir işe düşünce aklını başına devşir; karamsarlığa düşme, iyi zanda bulun! Gülün yapraklarını birer birer koparsan da o yine gülmeyi bırakmaz, yine solup gamlanmaz.

Takdir yüzünden kaybettiğin şeyler, muhakkak senden belayı giderir, bunu böyle bil! Allah’ın verdiği sıkıntı ve cefayı da Peygamber Aleyhisselâm’ın papucunu kapan tavşancıl say. O bela daha büyük belaları defetmek, o ziyan daha dehşetli ziyanları menetmek içindir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir