Resmi Nikâhın Durumu

Resmi Nikâhın Durumu

Bugün genelde belediye memurları tarafından yapılan ve “medenî nikâh” dediğimiz resmi evlenmelerde tarafların kendi rıza ve beyanı ile işlemin mutlaka görevli memur önünde yapılması zorunludur. Bu işlemde soruların muhatabı doğrudan evlenmeye aday asillerdir. Bunların yerine veli veya vekiller kabul edilmemektedir.

Resmî nikâhta nikâh memuru, aralarında bir evlenme engeli olmayan nişanlılara şahitler huzurunda şöyle sorarsa: “Falan kişiyle evlenmeyi (nikâhlanmayı, eş olmayı) kabul ediyor musunuz?” Nişanlilar da: “Evet, kabul ediyorum” veya “kabul ettim” şeklinde cevap verirlerse, bu nikâh dinen de geçerli olur. Çünkü nikâhın temeli olan icab ve kabul açıkça ifadesini bulmuştur. Cevap olarak sadece “evet” denilmesi de maksada yeterli olur.

Memur şöyle sorarsa: “Falan kişiyle evlenmeyi istiyor musunuz?” Nişanlılar da “Evet istiyorum” diye cevap verirse; memur ise: “Ben de arzunuza uygun olarak sizleri evlendiriyorum ve sizi karı-koca ilan ediyorum” derse, o anda iki tarafın vekili hükmüne geçerek Hanefîler’e göre tek taraflı icab ifadesiyle evlenme akdi gerçekleşebilir.

Şafiî mezhebinde ise, kadının nikâh akdi ancak erkek velisi yahut velinin erkek vekili tarafından iki taraflı yapılabilir. Bu duruma göre yukarıdaki nikâh şekillerinde nikâh memuru erkek olur da, velinin vekili olarak kabul edilse bile, kızın yerine bizzat icab-kabul ifadesini üstlenmedikçe muteber olmaz. Fakat Hanefî mezhebini taklid suretiyle olunca, buradaki sözleşmeler onlar için de geçerli sayılır.

Nikâh memurunun “şu kanun ve kurumun bana verdigi yetkiyle…” şeklindeki ifadeleri, dinî yönden bir hüküm taşımayan sözlerdir.

Resmi nikâhta uygulama hatasından dolayı islâmî nikâha ters düşen taraflar olursa, dinen muteber olmayacağından, ayrıca dinî nikâh bir zaruret olur; değilse müstehab olur. Böylece evlenme işlemi ibadet vasfını da kazanmış olur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir