Mesnevi’den Kıssalar
Kötülerin İyiliği
Bir vaiz vardı. Minbere çıktı mı yol kesenlere duaya başlar, ellerini kaldırıp, “Ya Rabbi, kötülere, fesatçılara, isyancılara merhamet et! Hayır sahipleriyle alay edenlerin hepsine, bütün kâfir gönüllülere merhamette bulun!” derdi, kötülerden başkasına duada bulunmazdı.
Ona, “Hiç böyle bir adet görmedik. Sapmışlara dua etmek mürüvvet değildir.” dediler.
Dedi ki, “Ben onlardan iyilik gördüm, bu yüzden onlara dua etmeyi adet edindim. O kadar kötülükte bulundular, o derece zulüm ve cevrettiler ki, nihayet beni şerden kurtardılar, hayra ulaştırdılar. Ne vakit dünyaya yöneldimse, onlardan eziyet gördüm, meşakkat çektim, dayak yedim. Bu yüzden de iyilikler tarafına kaçtım. Beni o kötüler yola getirdiler. Benim iyiliğime sebep oldular, bu yüzden onlara dua ederim.”
Kul dertten, kederden Rabbine sığınır, uğradığı zahmetten yüzlerce şikayette bulunur. Allah da der ki: “Gördün ya, nihayet dert ve zahmet, seni bana yalvarır bir hale getirdi, seni doğrulttu. Sen, seni yolundan alıkoyandan, bizim kapımızdan uzaklaştırıp kovandan şikayette bulun. Hakikatte her düşman senin ilacındır, seni faydalandırır. Ondan kaçar, tenhalara sığınır, Allah’ın lütfundan yardım dilersin.”
Bu yüzden peygamberler eziyetlere ve zahmetlere uğradılar. Onların çektikleri meşakkat, bütün cihan halkının çektiği meşakkatten fazlaydı. Onların uğradığı belaya başka bir taife uğramadı.
Allah sana bir zahmet verirse ona sabret, razı ol! Çünkü dosttan gelen bela seni temizler.
Bir adam belada hayır görürse, bela tatlılaşır. Hasta iyileştiğini görünce, acı ilaç kendisine hoş gelir.